18 Aralık 2010 Cumartesi

HAYDİ KIRKLARELİ AYAĞA KALK...

mhp lüleburgaz
İlimiz sınırları içerisinde son zamanlarda yaşanan manzaraya bakacak olursak bir kaos ve Kırklareli iliyle bir hesaplaşmamı var düşüncesi ağırlık kazanmaktadır. Referandumdan sonra ortaya çıkan sonuçla beraber iktidarın baskısı ilimizde fazlasıyla kendini göstermektedir. İşsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, sağlık ve eğitim gibi pek çok temel sorunun çözümünde çalışmalarıyla yeni atılımlar yapması ve milletimizin haklı taleplerine çözümler üretmesi beklenen valiler işlerine ısınamadan yer değiştirilmekte, merkeze çekilmekte veya tayinleri başka illerimize çıkmaktadır. İktidar intikam alırcasına, maalesef çözümsüz ve yıkıcı bir siyaset izlemektedir. İlimizin kalkınmaması için ne gerekiyorsa yapılmaktadır. Devletimizin bütün kurum ve kuruluşlarının tam bir ahenk içerisinde çalışmalarını, sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlamakta anayasal sorumluluğu bulunan Hükümet bu sorumluluğu yerine getirmekte sorumsuzca davranmaktadır. Ortaya koyduğu politikayla ;
* Kendilerine zenginliği, Kırklareli ne fakirliği
* Kendilerine gücü, bizlere acizliği
* Kendisinden olan herkese hukuk , demokrasi ve zenginlik isterken, kendisine karşı olan herkese ise baskı , korku ve fakirliği reva görmektedir.
İktidar kendi mevcudiyetini sürdürmek ve bu isteklerini gerçekleştirmek için
kendisine karşı olanları ya ekonomik açıdan ya da hukuki açıdan tasfiye etmektedir. Bu amaçla bir linç ve korku stratejisi izleyen iktidar kendisine ve uyguladığı politikalara karşı olan herkesi pasifize etmektedir. Kırklareli de bundan nasibini almakta, halkımız fakirleştirilmeye çalışılmakta, iktidarın istekleri yerine getirilmeyince, devlet memurları arasında yer değiştirilme hızlanmaktadır.
Ortaya çıkan bu tablonun müsebbibi ülkenin yönetiminden birinci derecede sorumlu olan iktidar ve Kırklareli milletvekilleridir.
Türk Milleti’ne ait olan bu kutsal yuva da birlik ve beraberlik içerisinde yaşamak ve geleceğimizi el ele gönül gönüle inşa etmek her Kırklarelilinin asli vazifesidir. Aklın yolu bir, bu hesaplaşmaya da son verecek olan yalnızca İli, İlçeleri, Beldeleri ve Köyleriyle Kırklareli halkıdır.

11 Aralık 2010 Cumartesi

SİZ NE DERSİNİZ ?

mhp lüleburgaz

Evet, her şey raydan çıkmış. İnsanlarda ölçü, fikir, şahsiyet bir kenara kaldırılmış. Artık varsa yoksa menfaat, varsa yoksa makam hırsı, varsa yoksa para hırsı. Sizce her şey rayında mı Bu ülkede her şey raydan çıktı. Dış politikada teslimiyetçilik politika oldu. Kıbrıs’tan taviz vermek politika oldu. Karabağ’da taviz verilmesi halinde bu meselenin de çözülebileceğini Türkiyeli bazı milletvekilleri Azerbaycanlı milletvekillerine söylemediler mi… Güneydoğu sorununun çözümü verip kurtulmakla, Ermeni meselesinin çözümü de öncelikle soykırımı tanımak, ardından toprak vermekle çözülüverir demediler mi.
Artık ray da kalmadı, yol da. Karanlıktan şikayet eden bir ışık yakmalı. Yolunu kaybedenler ya yeni bir yol bulmalı, ya da yeni bir yol açmalı. Her şeyin raydan çıktığı bir ülkede bu yaşananlar doğal değilmi sizce…
İlim adamlarının sesine kulak vermezseniz, basını susturursanız, kendinize muhalefet yapan herkese karşı hasmane tutum takınırsanız bu ülkede hiçbir şey rayına girmez. Eğer bir şeylerin yoluna girmesini istiyorsanız, başta hukukun üstünlüğünü kabul edeceksiniz. Yargı bağımsızlığını sağlayacaksınız. Adaletin zamanında tecelli etmesi için her türlü çalışmayı yapacaksınız, ondan sonra da farklı düşüncelere de saygı duyacaksınız. Siyasi kadrolaşma yüzünden bu ülkenin güzide kuruluşlarının ismini lekelemeyeceksiniz.
Biz en iyisi Türkiye’yi toptan bunlara verelim. Batakçı celepler gibi hallediversinler işi. Az bir zaman sonra ortada ne ülke, ne bayrak, ne de millet kalsın. Yani tekrar soruyorum her şey yolunda da mı sizce..Sahi ne dersiniz…