12 Kasım 2010 Cuma

KIZIL ELMA

MHP LÜLEBURGAZ İLÇE BAŞKANLIĞI
Seyyid Ahmed Arvasi şöyle diyor:
“Kafalarda billurlaşmayan, gönüllerde heyecan uyandırmayan idealler, yapma ve zorlama organizasyonlarla başarıya ulaştırılamazlar. Bütün mesele böyle organizasyonlar yerine, kitleleri, çeşitli açılardan cezbeden bir ruh ve şuur etrafında, kendi kendine oluşan organizmalar halinde büyümektir. Böyle bir durumda ; Her şeyden ve herkesten önce bizzat biz davamızı, en iyi şekilde öğrenmeliyiz; bu konudaki kültürünüzü derinleştirmeliyiz; büyük bir iman ve aşk halinde benimsediğimiz davamızı, bilfiil yaşayarak etrafınıza canlı bir örnek olmalıyız.”
Marifet, vitrindekileri veya sadece vitrinde görünmeye yönelik iş yapanları tanımak değildir. Böyle bir haberdarlık aldatıcıdır. “Çok şeyden haberim var” zannederken, hakkında bilgi sahibi olduğumuz konular, yüzeysellikleri yüzünden bizi sadece seyretmeye ve bilinçsizce taklit etmeye sürükler. Vitrinci anlayışa karşı durabilmek için asıl yapılması gereken iş ise, olup bitenleri sorgulayarak kendilerini bulmuş ve derinlik sahibi olmuş isimleri layıkıyla tanımak, onların düşüncelerini iyi anlamak ve kendi zihninin imkânlarını harekete geçirmektir. Kendi gündemimize sahip olabilmenin yolu ortak kitaplığa ve değerler sisteminin hayat tarzına yansıtılmasından geçiyor. Alternatif bir gelişme yolu takip edilmezse dezenformasyondan etkilenmemek mümkün değildir. Hayatlarının geçmişteki bir dönemini “altın devir” telakki edip ona takılıp kalmış, yeni olgular ve yeni bağlantılar keşfedip bunlardan bugünün sorunlarına cevap üretmek gibi bir derdi olmayanlarla yüzeysel birliktelikler sergilenebilir ancak. Gerçek birlik hayat tarzlarındaki birliktir, tüketim kalıplarındaki ve hedeflerdeki birliktir.
Samimi olanın gördüğü bir gerçek var ki “Çürük Elmalar”ın verdiği zararı herkesin anlaması için Kızılelma’nın yeniden parlaması gerekmektedir. Kimseler ortada yokken milli düşünceyi temsil eden referans isimlerimizin,
Değerlerimiz bir bir tahrip edilirken nerede olduklarının ve nelerle meşgul olduklarının muhasebesini doğru dürüst yapmaları gerekmektedir.

2 Kasım 2010 Salı

SAĞCISI-SOLCUSU

ZAMAN ÜLKEMİZİ UÇURUMDAN ÇEVİRME ZAMANI…
Büyük adamlar fikirleri, vasat adamlar olayları, küçük adamlar da kişileri konuşur. Artık fikirleri konuşmanın zamanıdır.

Bırakalım herkes fikrini söylesin. Sağcısı da, solcusu da, ülkücüsü de, demokratı da, liberali de, muhafazakârı da… Suç teşkil etmeyen, devletin varlığı, birliği ve bütünlüğüne dinamit koyma amacı taşımayan, teröre meyletmeyen herkes konuşsun. Ve herkes de bu fikirleri hoşgörüyle dinlesin… Dün kendimize düşman bellediğimiz kişilerin, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünün korunmasında, asgari milli değerlerde bizimle aynı görüşleri paylaştığını, aynı fikirleri savunduğunu göreceğiz… Eğer teröre destek vermiyorsa, bölücü propaganda yapmıyorsa, suç teşkil eden fikir ve fiillerde bulunmuyorsa, bırakın kendimize düşman bellediğimiz veya bize düşman gösterilen bu kişileri de dinleyelim… Karşımızda çok daha farklı bir dünya olduğunu göreceğiz, gördükçe daha çok şaşıracağız…

Bir gerçeği asla unutmamak gerekir. Çok acı olayların yaşandığı bir süzgeçten geçtik. Gençlik hatta orta yaş grubu, sağ ve sol diye ne olduğunu hala kimsenin tam olarak tarif edemediği bir kavganın içine itildi..Şimdi ise ne olduğu tam belli olmayan sağ ve sol kavramının tarihe karıştığı bir dönem yaşıyoruz… Artık ne sağcı kaldı, ne de solcu…
Şimdi art niyetli olmayanlar, samimiyetle, inançla ve dürüstçe düşünenler kimin ne olduğunu, kimin ne söylemek istediğini anlayabiliyor, görebiliyor… Bu gerçeği de herkes artık görmeli…. Bir yanda vatanını sevenler, milli birlik ve beraberliği savunanlar, Türkiye’nin bağımsızlığından taviz vermek istemeyenler, mandaya, himayeciliğe karşı çıkanlar ve bu gerçeği birinci plânda tutanlar, asla da taviz vermeyenler var…

Diğer yandakileri ise tarif etmeye dilim varmıyor. Siz daha iyi biliyorsunuz onların kim olduklarını… Türkiye için çok önemli olan bu tarihi dönemeçte, bırakın kimin neci olduğunu araştırıp soruşturmayı... Milli birlikten yana mı değil mi? Ona bakalım, eğer bu çok önemli asgari konuda fikir birliğine varıyorsak, Türkiye’nin selameti için birlikte hareket etmekten geri durmamalı… İster sağcı olsun, ister solcu, ister de komünist… Kendimizi düşünmenin zamanı değil.
ZAMAN ÜLKEMİZİ UÇURUMDAN ÇEVİRME ZAMANI…